7 Mayıs 2022 Cumartesi

Doctor Strange in the Multiverse of Madness

 

source: nl.disney.be

Yayın yılı: 2022

Süre: 126 dakika

Benim puanım: 8/10

Burayı bayağı boşladım ama cancağızım Doctor Strange filmini izledikten sonra hiçbir şey yazmasaydım ayıp olurdu. İlk Doctor Strange filminin trailer'ını sayısız defa izlemiş, Wandavision dizisinden sonra ikinci favori karakteri Wanda Maximoff olmuş biri olarak bu filmi uzun süre bekliyordum. 

Bazı eleştirilerin aksine filmi bayağı beğendim. Fakat Wandavision'ı izlemeden bu filmi izlemenin yanlış olacağını düşünüyorum. Çünkü film direkt Wandavision'ı bıraktığımız yerden direkt devam eden ve Wanda'yı merkeze alan bir psikolojik dramayı konu alıyor. Eminim en güçlü kim tartışması yapan, klasik bir Marvel filmi bekleyenleri memnun etmeyecektir.  Bunun yanı sıra tüm Wandavision boyunca Doctor Strange'in çıkıp gelip aktif bir rol oynamasını bekleyen biri olarak bana bu film gayet hitap etti. Ayrıca en favori karakterim Doctor Strange olmasına rağmen Wanda'nın bu kadar odakta olmasından şahsen hiç rahatsız olmadım. Sonuçta Marvel her karakter filminde diğer karakterlere de ağırlık vererek bir denge sağlamaya çalışıyor. Filmin Wandavision 2 gibi olup Doctor Strange'in cameo yaptığını söyleyen eleştirilere de tam katılmıyorum. Biraz 55% Doctor Strange, 45% Scarlet Witch filmi gibi olmuş diyebiliriz. O yüzden Wanda hater'larına burada yer yok. Tek  büyük eleştirim Steven ve Christine ilişkisinin altının pek doldurulamaması. Bir de filmden bayağı 1 saat falan kesmişler, keşke kesmeselermiş... Bu haliyle bile film helalinden 8/10 olmuş bence, ama uzun versiyonu muhtemelen daha iyidir. Genel yorumlardan sonra geçelim spoiler'lara:

Film at kuyruklu bir Doctor Strange variant'ı ve bize ilk kez gösterilen America Chavez karakterinin dev bir ahtapot demon tarafından kovalandığı sahne ile başlıyor. Alt Dr. Strange, America'nın gücünü çalmak isteyen ahtapot demon'ı alt edemeyince, America'nın gücünü kendisini çalıp karanlık güçlerin eline geçmesini engellemek istiyor. Fakat bu America'nın ölümüne sebep olacağı için America karakterinin Strange'e güvendiği için yaşadığı hayal kırıklığını görüyoruz. Sonra Strange birden uyanıyor, ve meğersem her şey rüyaymış. Sonraki sahnede Strange'i eski sevgilisi Christine'in düğününe giderken görüyoruz, ve bam rüyasındaki ahtapot yeniden saldırıyor ve America adındaki kız da orada! Bu yırtık dondan gibi birden ortaya çıkan America adındaki Meksikan melezi ergen kızın hikayeye dan diye katılmasını önce anlamlandıramadım, ama sonraki açıklamalarda bu kızın alternatif evrenlerde yani multiverse'te seyahat etme yeteğine sahip olduğunu anlayınca bu birden ortaya çıkması çok da saçma gelmedi. Çünkü sonuçta farklı evrenden biriymiş, daha önce karşımıza çıkmaması normal... Ayrıca America karakterini oynayan 16 yaşındaki Xochitl Gomez çok tatlıydı, o yüzden haydi affettim.

source: Gameradar

Bu karşılaşmadan sonra supreme sorcerer Wong ve Strange kızı Kamar Taj'a götürüyor ve aralarındaki konuşmalardan sonra kızı alternatif evrenlerde sürekli kovalayan demon'ın üzerindeki rune'ların witchcraft olduğuna karar veriyolar ve Wanda'dan yardım istemek için Strange'i Wanda'yla konuşmaya gönderiyorlar. Burada Wandavision'da gördüğümüz, mindcontrol ile kasabayı esir alan Wanda'nın bu olaylardan sonra hala çocuklarını rüyasında gördüğünü ve depresyonda olduğunu görüyoruz. Rüyaların alternatif evrenlerin yansıması olduğunu bilen Wanda bu konuda iyice hüzünlü, çünkü bir yerlerde çocuklarıyla mutlu olduğunu biliyor ama o hayatı yaşayamadığı için daha da acı çekiyor. Bu arada parantez açarsam, eğer rüyalar gerçekten alternatif evrenlerin yansımasıysa ben ayvayı yemişim, çünkü rüyalarımda bayağı garip hayatlar yaşıyorum. Eğer üşenmezsem birkaç rüyamı buraya da yazmak istiyorum. Neyse konumuza dönelim; Zaten filmin muhtemelen ilk 15. dakikasında filmin antagonisti olan Wanda direkt kendini ele veriyor ve Darkhold tarafından zehirlendiğini ve direkt America'yı ele geçirmek için ahtapot demon'ları kendinin gönderdiğini itiraf ediyor. Bu noktadan sonra Wong'un artık sorcerer supreme olduğu Kamar Taj, Doctor Strange'in de yardımıyla Scarlet Witch'e karşı bir savaş başlatıyor. Wanda ilk başta sadece kızı ona verirlerse kimsenin zarar görmeyeceğine söz veriyor. Ama eğer kızı ona vermezlerse, karşılarında Wanda'yı değil, Scarlet Witch'i bulacaklar. Yani tek bir ergen kızı feda ederlerse, başkalarını kurtabilecekleri klasik hikayelerde geçen kurban çocuk temasına gidiyor olay. Enter Greek mythology, enter Iphigenia. Bence bu temada yine de güzel işlenmişti. 

Wanda'nın kendi mutluluğunu geri almak için ne kadar ileri gidebileceğini bu filmde gördük. Çünkü eğer olur da America'yı öldürüp kızın güçlerini çalıp da alternatif evrene erişebilirse çocuklarına sahip olmak için o evrende çocukların gerçek annesi olan kendi variant'ını da öldürmeyi göze almış. Zaten bunu farkeden Doctor Strange direkt Scarlet Witch'e karşı gard alıyor. Elizabeth Olsen'ın Wanda'nın karanlık yönünü yansıtan bu zor rolün üstesinden güzel geldiğini düşünüyorum. Hatta Wanda, Scarlet Witch tapınağını bulup tahtına oturunca "hail dark queen!" diye bağırasım geldi. 'In place of a Dark Lord you would have a Queen! Not dark but beautiful and terrible as the Dawn! Treacherous as the Seas! Stronger than the foundations of the Earth! All shall love me and despair!'...

source: Bam Smack Pow

Wanda'nın ayna yansıması olarak ise tam tersi evreni korumak için son derece ileri gidebilip yine kendini karanlık tarafa teslim edebilecek olan bir Doctor Strange temsil edilmiş. Çünkü alternatif evrenlerden birinde Professor X önderliğindeki Illuminati grubunu ve kendince evreni kurtarmak adına Darkhold tarafından corrupt edilmiş bir Evil Strange'i görüyoruz. Kesilen sahnelere bu açıdan daha çok üzüldüm. Çünkü misal Dark Doctor Strange'in "Things just got out hand" repliğini bu filmde göremedik. Sadece bu konuşmayı alt_Avenger'ların (aka Illuminati) ile konuşmasından anladık. Ben şahsen daha çok Dark Strange görmek isterdim. Çünkü bizim Strange ile colliding evrendeki Dark Strange'in müzik notalarıyla olan dövüşü gayet hoş olmuştu. O sahneler için yönetmeni tebrik ediyorum. Yine Strange'in ne kadar ileri gidebileceğini ve ne kadar karanlıklaşabileceğini Scarlet Witch'in elinden America'yı kurtarmak için dream walking yaparak alternatif evrendeki kendi cesedine hükmedebilmesinde gördük. Ben şahsen o necromancy sahnelerinde hem şaşırdım, hem de tav oldum.

source: Newsbreezer

Neredeyse yenilmez klasına gelen Scarlet Witch'i alt etmenin çözümünün de America'nın ona aslında istediğini vermesi ama çocuklarının gözünde ne kadar korkunç birine dönüştüğünü kendi gözleriyle ona gösterilmesine bağlanmasını çoğu kişi klişe bulabilir, ama ben gayet yerinde buldum. Çünkü Illuminati'yi bile yalınayak dream walking haliyle parmak şıklatmasıyla yok eden Wanda'yı güç kullanarak yenmenin başka yolu yoktu gerçekten. Bu arada Wanda'nın bu kadar gereksiz overpower olmasına ve Professor X dahil herkesi parmağının ucuyla yenmesine ilk başta gıcık olduysam da alternatif Wanda'nın masum olduğunu düşünüp anne Wanda'nın ele geçirilen bedenine zarar vermemek için Avengers'ın aka Illuminati'nin tam kapasite saldırmadıklarını düşününce o kısım da oturdu. Filmin sonunda aklı başına gelen Wanda, kendiyle beraber Scarlet Witch tapınağını da yerle bir ediyor ama yine de o son çıkan kırmızı kıvılcımlardan sonra öldüğünü düşünmüyorum. Doctor Strange en son savaştan sonra Christine'e Wanda'nın tüm evrenlerdeki Darkhold'ları yok ettiğini söylüyor ama yüzündeki ifadeye bakılırsa bir tanesi kalmış olabilir...

En son post credits sahnesinde üçüncü gözü açılan Strange ve Clea'nın karşılaşması merak yarattı. Benedict Cumberbatch Strange'i oynadığı sürece şahsen yeni filmleri merakla beklerim.