Melaba, ben tam 10 gün sonra Almanya'ya staja gidiyorum biliyor musun? Evet, resmen kıçımı yırttım ve sonunda bir şans yakaladım ve onu elimden geldiğince iyi değerlendirmek istiyorum. Malum, pek şanslı bir insan değilim ve böyle bir fırsat elime bundan sonra zor geçer. Karlsruhe Institute of Technology diye bir üniversitenin Process Engineering in Life Sciences departmanında, Biomolecular Separation kısmında 13 haziran-18 eylül arasında olacak stajımız. Erasmus aracılığıyla yapacağımız için şanslıyız ki hibemiz de olacak. Tabii ben bölümün adının İngilizcesini yazdım, hala Almanca'sını yazamıyorum düşün. Molekulare Auferbeitung von Bioprodukten ne lan hem, ne gerek var değil mi?
Karlsruhe Almanya'nın güneyinde Fransa sınırında küçük bir şehir. Karl'ın huzur bulduğu yermiş güya. Ruhe, huzur demekmiş yine alamancada. Bakalım biz de huzur bulabilecek miyiz? Bölümden iki arkadaş daha benimle geliyor ve henüz kalacak yer ayarlamış değiliz. İlk homeless deneyimimi yurtdışında yaşarsam da, komik olur bak. Bir yandan iyi oldu diyorum, çünkü yurtdışında olmadığı sürece bir yere böyle sıfırdan yerleşip ailemden hiçbir yardım alamadan, kendim yer bulup yerleşemezdim. Hani İzmir'de de yurdu neyin kendim buldum, tek başıma yerleştim ama ne bileyim kuzenim vardı, onda kalmıştım birkaç gün önce; yani bir dayanağım vardı. Orda öyle bir şey olmayacak. İlk günler hostelde kalıp en kötü ihtimal, orada araştırırız diyoruz. Her ihtimale karşın güzel olacak, ufak aksilikler olsa da sonradan unutulur.
Ta ağustosta mı eylül başında mı ne demiştim, hatırlıyor musun? Her şeye rağmen güzel bir şeyler olacak bu yıl, hissediyorum demiştim. Geç oldu, anca yaza denk geldi ama geç olsun ama güç olmasın derler. Hadi bakalım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder