Bu blog post'unda daha önce pek bahsini duymadığım bir mini diziden bahsedeceğim. Bu dizi 10 bölümden oluşuyor ama her bölümü sadece 10 dk. O yüzden 100 dakikalık bir filmin 10 parçaya ayrılmış hali gibi de denebilir. Dizi tamamen diyaloglardan oluşuyor ve iki kişi arasında geçen bir tiyatro gibi hep aynı mekanda geçiyor. Ana konumuz evlilik terapisine gitmeden önce her hafta bir pub'da buluşup terapi vakti gelene kadar oturup bir şeyler içip o haftaki terapinin konusunu belirleyen 40 yaşlarında bir çift. Böyle diyince sanki çok ciddi ya da sıkıcı gibi geliyor ama İngiliz aksanının güzelliğiyle de olsa diyaloglar akıyor ve oyunculuklar kendini konuşturuyor. Evde oturulan bir pazar günü bir çırpıda izlenebilecek, yetişkinlikteki sancılar ve genel olarak evlilik üzerine izlenebilecek keyifli bir dizi olmuş. Oyunculardan Chris O'Dowd'u IT Crowd'dan Roy olarak tanıyordum. Bazen "I am not a window cleaner" diye bağıracak diye beklemedim değil aksjaksj. Bu arada söylemeden geçemeyeceğim Rosamund Pike ne kadar güzel bir kadın!
Buradan itibaren biraz spoiler kısmına gireceğim. Tom ve Louise karakterleri çok sade ve güzel dizaynlanmış. Her buluşmada Louise'in bir kadeh beyaz şarap ve Tom'un Pride birasını içmesi ve bunun istikrarla tekrarlanması karakterler adına hoş bir detaydı. Bu corona zamanında bara gitmeyi özleyen insanları özendirecek hoş pub ambiyansı ve özellikle Louise'in elbiseleriyle de görsel açıdan tatmin etti. Evliliklerindeki sorunlar Tom'un bir yıldan uzun süre işsiz olması, doktor ve başarılı olan eşinin yanında kendini gülünç ve işe yaramaz hissetmesiyle başlamış. Aralarındaki diyalogdan Tom'un bir süre alkolizm geçmişi olduğunu da öğreniyoruz. Aralarındaki seks zamanla bitmiş ve kendini yalnız ve mutsuz hisseden Louise'in sadakatsizliğiyle de evlilik terapistinin kapısı önünde bulmuşlar kendilerini. Dizinin 10 bölümü boyunca Tom'un evden ayrılması, aralarındaki sorunları konuşmaları ve aslında tüm olanlara rağmen "kusurlu" ilişkilerini kabullenmeleri ve birbirine verdikleri değeri anlayıp evliliklerine devam etmeye karar vermelerini izliyoruz. Bence İngilizler böyle diyalog dizilerine devam etsin, çünkü iyi kıvırıyorlar bu işi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder