"... Sorun seçimlerini hep iki kötü arasında yapmak zorunda kalmandaydı, ve seçimin ne olursa olsun bir parçanı daha kesiyorlardı. Kesecek bir şey kalmayana dek. İnsanların çoğu yirmi beş yaşında mahvolmuştur. Araba süren,yemek yiyen,çocuk sahibi olan, kendilerine en çok benzeyen başkan adayına oy vermek gibi her şeyi yapabilecek en kötü yapan g.tlerden oluşmuş bir toplum.
İlgi duymuyordum. Hiçbir şeye ilgi duymuyordum. Nasıl kaçabileceğime dair hiç fikrim yoktu. Diğerleri yaşamdan tat alıyorlardı hiç olmazsa. Benim anlamadığım bir şeyi anlamışlardı sanki. Bende bir eksiklik vardı belki de. Mümkündü. Sık sık aşağılık duygusuna kapılırdım. Onlardan uzak olmak istiyordum. Gidecek yerim yoktu ama. İntihar? Tanrım, çaba gerektiriyordu. Beş yıl uyumak istiyordum ama izin vermezlerdi."
İlk defa bir kitabı okurken elime alıp bazı satırların altını çizmek istiyorum. Ekmek Arası öyle bir kitap çünkü. Bazı cümleler var ki insan hep hatırında tutmak istiyor. Dün akşam uçakta başladım. Yanımda yaşlı bir İngiliz çift vardı. İngiliz olduklarını aksanlarından çok, bavullarında yazan "Birmingham- England" yazısından anladım. Ben koridor tarafında oturuyorum, kadın cam kenarında, adam ise ortada. Adamcağız tuvalet gitmek için kalkmak istiyormuş, ama ben kitaba kendimi öyle bir kaptırmışım ki dediklerini duymamışm bile. En son koluma dokundu " just wanna get out of here" dedi. "Haa, sorry" dedim kalktım. Dönünce yine kalktım yer verdim ama hala gözüm satırlarda. "Sorry again, but you're trying to finish the book?" dedi. Güldüm cevap vermeden okumaya devam ettim. Uçak iniş yaptığında 68. sayfadaydım. Topu topu 50 dakika falandır herhalde uçuş, düşün. Uzun süredir bir kitabı böyle okumuyordum, soluksuz sindirip yok edercesine...
Oysa çok eski bir alışkanlığımdı kitap okumak. 9 yaşındayken şu 80-100 sayfalık dünya klasiklerinden günde 3 tane okuduğumu bilirim. Gerçek dünyadan çok sıkılıyordum, sürekli ama sürekli okuyordum. Sanki satırlar arasında kaybolmak ister gibi... Tam bir kitap kurduydum, ta ki liseye kadar. Sonra okuma sıklığım git gide azaldı. Üniversitede neredeyse hiçe yaklaştı, yılda 4-5 kitap ancak okuşumdur son 2 yıldır. Çok utanıyordum bu durumdan. Neyse ki geçen aylardan beri bu alışkanlığımı geri getirmeyi başardım. Önce Bin Muhteşem Güneş, sonra Oda, şimdi de Ekmek arası. Bugün bitecek gibi Ekmek Arası. Finaller de geliyor. Biraz ara verebilirim bu işe sanırım ama daha okumak istediğim bir sürü kitap var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder